.
Delice Köyü’nün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bu konudaki bilgiler rivayetten öteye geçmemektedir. Bu rivayetler köyün kurucusu olarak bilinen ve asıl adı Hasan olan Delice etrafında teşekkül etmektedir. Zaten Delice Köyü adını kurucusundan almıştır.
Geçtiğimiz yıllarda köyde yapılan çeşitli araştırmalar ve uzaydan çekilen fotoğraflar neticesinde köyün eski bir yerleşim yeri olduğu ortaya çıkmıştır. Dursun Uğurlu’ya ait bir tepenin Ermeniler’e ait bir kale olduğu tespit edilmiştir. Bu tepe şimdi sit alanı olarak belirlenmiştir. Bu tepeye artık kale denilmektedir. Ayrıca köyün 1,5 km uzağında Viraneler (Pagan) olarak bilinen eski bir yerleşim yeri bulunmaktadır. Bu yerleşim yeri de Ermenilere ait bir köy imiş. Bütün bu bulgular ve kaynak kişilerin anlattığı hikâyeler Delice Köyü’nün Ermenilere ait bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Köyün yüksek tepelerinde Delice köylülerine ait yaylalara yakın yüksek bir yerde Ermeni Yaylaları bulunmaktadır. Bu da köyün Ermenilere ait bir yerleşim yeri olduğuna kanıttır (10).
Birkaç kaynak şahıstan dinlediğimiz ve aynı olan rivâyet şöyledir: Delice Köyü; adını, asıl adı Hasan olan Delice’den alır. Köyün kurucusu olan Delice, yaklaşık olarak 1600’lü yıllarda ilk yerleşimini yapar.
Ataları, Horasan’dan gelen Delice, Delice Köyü’nü kurmadan önce Cerit Köyü’ne gider. Annesi ve kızkardeşiyle birlikte orada çobanlık yaparlar. Bu arada Delice askere gider. Aradan uzun zaman geçer Delice askeri üniformalarla Cerit’e döner. Annesi ve kızkardeşi onu tanımakta güçlük çekerler. Bir süre sonra Delice, Cerit’ten ayrılıp Çit (Kızılırmak) taraflarına gelir. Delice, köyün şu anki bulunduğu dereyi çok beğenir. Buraya yerleşmeye karar verir. Annesi ve kızkardeşiyle birlikte önceden Ermeni tarlası olan bir araziye ilk çadırı kurar. Bu zamanlarda her yer ormanlarla kaplıdır, verimli topraklarla doludur. Delice, burayı zamanla yurt edinir, çadır yerine taştan evler inşaa eder. Delice şu anki Borular Köyü taraflarına gider ve orayı da çok beğenir. Burayı da kendisine yayla yapmaya karar verir. Delice bu köyden bir kızla evlenir. Borular Köyü yaylasını ortaklaşa kullanırlar.
Birgün o çevrenin ağaları derede bir ev yapıldığını görürler ve o adamla tanışmak isterler. Delice onları kabul eder, onlar için yayladan koyun getirip onlara ziyafet verir. Ağalar ve Delice birgün atlarıyla Acı Çay (Ava Tal)’dan geçmeye çalışırlar; fakat ağalar cesaret edip geçemezler. Delice ise gözünü kırpmadan sudan geçer. Ağalardan biri: “Bu adam delice at sürdü.” der ve Hasan’ın adı bu olaydan sonra Delice olur. Ağalar bu olay üzerine Delice’den çekinmeye başlarlar. “Çerko” adındaki biri dönüşte Delice’nin hesabını göreceğini söyler. Bunlar birlikte Kızılkale tarafına giderler. Çerko: “Delice, gel cirit oynayalım” der. Delice’nin atı daha yiğit olduğu için Delice önden gitmiş. Bu sırada Çerko, o zamanlar adına “Karadağ” denilen bir tabancayla Delice’yi iki kürek kemiğinin arasından vurur. Delice de bunun üzerine ardına hiç bakmadan yaylaya kadar atını sürüyor. 15 gün yaralı halde yatan Delice bir akşam çobanın geldiğini işitiyor. Çoban, Delice’nin karısına “Keçiyi kurt yedi” der. Delice’nin karısı ise: “Ben dedim ne diyecek, ben de içeride yatan kara köpeğin ölüm haberini vereceksin sandım.” der. Karısının kendisi için söylediklerini duyan Delice, karısını öldürmek için tüfeğe uzanmaya çalışırken yarasındaki kurşun ciğerine iner ve onu öldürür.
Bir başka rivayete göre Oyun adında bir Ermeni varmış. Oyun, köyün şu anki ilkokulunun bulunduğu yerde yaşarmış. Oyun, köyde Delice halkıyla yaşayan dört Ermeniden bir tanesiymiş. Birgün Oyun’la köyden Keleş kızı Pamuk, yer münasebetiyle kavga ederler. Oyun’da bu olay üzerine 60 asker kaçağı köy erkeğini devlete haber verir. Bu 60 kişi askere gider ve bir daha geri dönmezler.
Köyde yaşamış diğer üç Ermeni ise Nalbend, Hodo ve Akso’dur.
Kaynak kişilerin anlattığına göre Delice Köyü’ne ve diğer komşu köylere Erzincan’a bağlı Tercan ve Dersim ilçelerinden gelmişlerdir. Köye gelen insanlar, soylarına veya aşiretlerine göre çeşitli isimler altında gruplandırılırlar. Kimi kaynak şahıslara göre bu grupların isimleri, aynı zamanda onların ilk yaşadıkları köy isimlerinden gelmektedir.
Köydeki soy ve aşiretler şunlardır: Zerıki, Sefıki, Reşü, Çareki, Dımıli ve Cafıki gibi soylar veya aşiretler... Son yıllarda köyle ilgili yapılan araştırmalarda köyün kuruluşuyla ilgili farklı fakat önemli bulgulara ulaşılmıştır. Bu bilgi Delice derneği ana sayfasında www.delicekoyu.com.tr aşağıdaki gibidir.
DELİCE KÖYÜ 1825 YILINDA DELİCE ADINDA BİR KİŞİ ERZİNCAN’IN ÇAĞLAYANA BAĞLI GİRLEVİK KÖYÜNDEN OSMANLI ASKERİ OLARAK SİVAS’TA ASKERLİĞİNİ YAPTIKTAN SONRA DÖNÜŞTE ACI SU DERESİNDE BİLDİĞİMİZ DEREBEY MUSTAFA PAŞA’NIN BABASI ALİŞAN BEY’İN İKNA ETMESİYLE BURAYA YERLEŞİR VE KALIR. ÖYKÜSÜ: DELİCE SİVASTA ASKERLİĞİNİ BİTİRİP ERZİNCANDAKİ GİRLEVİK KÖYÜNE GİDERKEN ÇİT (İMRANLI)CİVARINDA ALİŞAN BEYE RASTLAR.ALİŞAN BEY DELİCENİN LİSANININ KÜRTÇE VE ALEVİ OLDUĞUNU ÖĞRENİR. NEREYE GİDİYORSUN KİMİN VAR DİYE SORAR DELİCE CEVAP VERİR: BEN ERZİNCANA GİDİYORUM BİR ANNEM VAR DER ALİŞAN BEY DELİCEYE ; GEL BURDA SANA YER VEREYİM DER.O ZAMAN İMRANLININ DA KIZILIRMAĞIN DA ADI ÇİT İDİ. ÇİT BÖLGESİNDE YANİ İMRANLI VE CEVRESİNDE KÜRTÇE KONUŞAN ALEVİLER, SUNNİ TÜRKLER ,ERMENİLER VE RUMLAR YAŞARDI .ALİŞAN BEY ERMENİ VE RUMLARA KARŞİ KENDİNE GÜÇ TOPLAMAK AMACIYLA DELİCEYİ İKNA EDER. DELİCE O ZAMAN ACI SU DERESİNDEN --BİLDİĞİMİZ (KÜRTCE) HELA AVA TAL -DAN DELİCE CILGASI -KARIKA DELİCE-DEN DELİCEYE GELİR VE YERLEŞİR. NOT:TARİHÇE KONUSUNDA YARDIMLARINDAN DOLAYI ALİ SEZGİN'E TEŞEKKÜR EDERİZ...
Kaynak Kişiler:Mehemet Mirza Kalender,Aziz Özdemir,Elif Özdemir